Mersin’in yaklaşık 29 km.
kuzeyinde yer alan Gözne beldesinin 5 km. kuzeyinde, Ayvagediği
yaylasına girmeden sağa dönülen ve Çandır Kalesi’ne doğru giden yol
güzergahındadır. Bu önemli yol Sinap’ı konaklama yeri haline
getirmiştir. Belki de bir garnizon olabilecek bu yerin Ortaçağ’daki adı
bilinmemektedir.
Kale , köşelerinde dört kulesi olan dikdörtgen planlıdır. Topoğrafik
yapıya göre çukurda kalan kalenin duvarları kısmen çökmüş ve iç yapısı
tamamen yok olmuştur.
Dış duvarlarda bosajlı duvar örgü sistemi uygulanırken, duvar
aralarındaki kırık moloz taşlar ise dolgu malzemesini oluşturmaktadır.
İç duvarlar ise düz kesme taştan yapılmıştır. Kuleler kuzeydoğudaki
hariç birbirinin aynıdır. Üst kata çıkan merdiven basamağı izleri yer
yer gözlenebilmektedir. Giriş muhtemelen doğu duvarı içinde olmalıdır.
Kalenin ikinci katında altı adet gözetleme deliği bulunmaktadır.
ÇANDIR (PAPERON) KALESİ
Ortaçağ Ermeni Kalesi olan Çandır,
önemli bir coğrafi konumdadır.( Paperon/Barbaron ) Mersin’in 40 km.
kuzeyinde, Çandır Köyü’ nün kuzeybatısında , oldukça yüksek yöreye hakim
bir platonun tüm zirvesini kaplamaktadır. İç Anadolu’ya ulaşan iki
önemli yol bu kalenin tam kuzeyinde birleşmektedir. Çandır’ ın
güneyindeki yol Sinap, Gözne ve Belenkeşlik Kaleleri tarafından
korunmaktadır. Köyün doğusunda Kızlar kalesine giden bir yol daha
vardır. Kalede her zamanki gibi su kaynağı olarak sarnıçlar
kullanılmıştır.
Burada yerleşim Ermeni göçmenlerden önce başlamıştır. Ermeni Gezgin
Alişhan’a göre Çandır Bizans kalesi olan Papirion veya Papurion’dur.
İmparator Zeno devrinde en parlak günlerini yaşamıştır. Zeno tahtı terk
ettikten sonra orada gömülmüştür. Stilit Joshua’ya göre imparator Zeno,
kaleyi arkadaşı Illius’a teslim etmiştir. Illius burada acil durumlarda
kullanılacak hazineler biriktirmiştir. 479 yılında Veria’nın en küçük
üvey oğlu Prens Marcinus kaleye sürgün edilmiş ve beş yıl sonra Illius
geri getirilerek idam edilmiştir. Gottwald’a göre Çandır’ın Papirion
olması imkansızdır. Eski tarihçiler kaleyi Kilikia, Kapadokya ve Isauria
arasında olarak tanımlarlar. Oysa Papirion her zaman Kilikia bağlantılı
olmamıştır.
Çevresindeki uçurumlar savunmada önemli bir doğal set oluşturmaktadır.
Bu nedenledir ki kule inşa edilmemiştir. Zirvenin ucundaki duvar ise
heyelana karşı yapılmış olmalıdır. Kaleye çıkışı sağlayan 63 basamaklı
merdiven, güneye doğru 59 basamakla devam etmektedir. Kale içinde kilise
kalıntısı ve iki katlı yapı kompleksi bulunmaktadır. Büyük odalar
arasında kemerli geçiş kapıları ,sağlam durumda olan diğer odalardaki
süsleme unsurları ve boya izleri hala görülebilmektedir. Üst kat
odalarına küçük bir merdivenle çıkılmaktadır. Kalenin güneydoğu
kesiminde sivil halkın ikamet ettiği bazı yapı kalıntıları ve tahrip
olmuş kilise kalıntısı vardır. Bir adet lahit (sarkopaj) bulunmuştur.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Sayfamızı Beğenmenizle
Mutluluk Duyarız
Mutluluk Duyarız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder